Son Filmler :
Recent Movies

Hızlı Okuma Teknikleri

Etkili ve de hızlı okuma becerilerinin geliştirilmesinde ilk adım , kişinin okuma süreci ve de okuma becerilerinin tanınması gerekir . Bu nedenle ilk olarak kişiler ne kadar sürede ne okuduğunu , neleri okumayı sevdiğini ve de okurken kişiyi zorlayan ve de dikkat dağıtıcı olan etmenlerin neler olduğunu iyi bir biçimde tespit etmesi gerekir .

Okuma aynı zamanda bir düşünce işlemi olarak kabul edildiği için kişinin okuma sırasında kendini tamamen okuma işlemine adapte etmesi gerekir . Bu nedenle ilk olarak hazırlanması gereken kişi ve de ortam koşulları bulunmaktadır . Bunlardan ilk olarak kişi koşullarından bahsedelim .
Eğer kişi tam olarak kendini okumaya hazır hissetmiyor ise ya da yorgunluk , halsizlik gibi fiziksel sorunlar ile karşı karşıya kalmış ise kişinin okuma eylemini gerçekleştirebilmesi için çok sağlıklı bir durum olamaz . Bu da kişi okuma eylemine giriş yapmış ise de muhtemelen ya aklında var olan farklı duygu ve de düşüncelere dalacak , ya kişi yorgun ise kendini uyuyor olarak bulacak ya da kısa bir süre sonra okuma eylemini bırakıp hızlı Okuma dışında başka bir eylem ile meşgul oluyor olacaktır .

Bu nedenle ilk olarak kişinin bedenen ve de ruhsal yönden okuma eylemine  hazır bir konumda olması gerekir . İkinci ön koşul da çevre şartlarının hızlı okuma ve de okuma eylemine hazır bir konumda olması ya da kişi tarafından hazır bir konuma getirilmesi söz konusu olmaktadır .bunun için bazı şartlar söz konusudur .

 İlk olarak çalışma için seçilen ortamın gürültüden uzak ve dikkat dağıtmayacak sessiz bir ortam olması gerekir . Bu nedenle ortamda televizyon gibi dikkat dağıtıcı etmenlerin bulunmaması ya da eğer mümkünse açık olmaması gerekmektedir . Sağlıklı bir okuma ortamı yaratılması için ikinci önemli olacak koşul da çalışma ortamında bulunan ortam ışığın hem loş olmaması hem de gözü yoracak bir ışık tonundan uzak durulması gerekir .

 Bu neden ile de uzmanlar tarafından tavsiye edilen ortamda sağlıklı beyaz ampullerin olması gerektiğidir . Ayrıca ortamda bulunan eşyaların fazla göz alıcı olmaması da gerekir . Ortamda yer alan eşya sayısı da son derece göz yorucu olan olumsuz faktörler arasında yer alır .

Altın Nasıl Oluşuyor?

İnsanlığın binlerce yıldır aramaktan vazgeçmediği altın, binlerce yıllık bir jeolojik süreçle değil, tersine bir anda oluşuyor. 

Dünyanın ticari amaçlı kullanılabilecek altın rezervlerinin yüzde 80’den fazlası göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısa bir anda oluşuyor.bilim adamları , geliştirdikleri modelle yerlatındaki depremlerin ortaya çıkardığı altının nasıl bir araya geldiğini de ortaya çıkardı.

  • Jeologlar, yeni araştırmalarda depremlerin neden olduğu kimyasal süreçlerin ortaya çıkardığı altın yataklarının oluşumuna ait eksikleri de tamamlayı başardı.

  • Dağları meydana getiren yeraltı depremleri, kayaları birbirlerinden o kadar hızlı ayırıyor ki, içerdikleri yüksek basınçlı sıvılar o anda buharlaşıyor. Geride, altın da dahil olmak üzere birçok mineral içeren artıklar kalıyor.
    Altın yataklarının oluşması için, mineral içeriği zengin suların yerin 5-30 kilometre derinliğindeki çatlaklara akması gerektiği biliniyordu. Ancak altının bu çatlaklarda nasıl ilerlediği jeologların kesin olarak saptayamadığı bir bilgiydi.
    Altın yataklarının oluşumunda depremlerin tetiklediği basınç değişimlerinin etkili olduğu düşünülse de, bu basınç değişimlerinin çok büyük ölçekte olmaması, altın oluşumu sürecinde başka faktörlerin de yer alabileceğine işaret etti.

    ''Ne Kadar Çok Deprem Okadar Altın''
    Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Richard Henley ve Queensland Üniversitesi’nden Dian Weatherley, deprem dinamiklerini inceleyerek, depremlerin tetiklediği basınç değişimlerinin sanılandan daha güçlü olduğunu ortaya çıkardı. Oluşturdukları modele geöre, depremler yerin derinliklerindeki kayalarda ses hızında çatlaklar oluşturabiliyor. 
    • Newscientist sitesine konuşan Henley, ‘sıvının kayadaki boşluğu doldurmak için kayanın etrafından çatlaklara yeterince hızlı ilerleyemediğini’ belirtirken, ‘basıncın deprem esnasında bir anda 3000 bin kat azalarak Dünya’nın yüzeyindeki seviyeye indiğini, böylece kayalardaki sıvının buharlaşarak ortaya içerdiği minerali çıkardığını’ ifade etti.
    • Ardından, çözülmesi diğer minerallere göre zor olan altın, depremler tekrarlandıkça birikiyor ve altın yatakları ortaya çıkıyor.
    • Weather, "Her deprem mikroskobik ölçüde, çok az miktar altının ortaya çıkmasını sağlıyor. Büyük miktarda altın oluşması için, yüzbinlerce yıl gerekiyor” dedi.   
    ''Altının Üçte Biri Derinlerde''  
  • ABD’nin Nevada Üniversitesi’nde jeolog olan John Muntean, Avustralyalı meslektaşlarının elde ettiği sonuçların oldukça ‘güvenilir’ olduğunu belirtti.
  • Muntean, depremlerle altın yatakları arasındaki bağlantının çok yeni olmadığını belirterek, “Bu çalışma yaşanan basınç azalmasının miktarını ortaya koyuyor, ayrıca, buharlaşmanın ardından altının nasıl geride kaldığını açıklıyor” dedi. 
  • Günümüzde bilinen altın rezervlerinin üçte biri yeraltında yer alıyor. Yeraltındaki altının bir kısmı madenlerden çıkarılıyor, bir kısmı da erozyonla karıştıkları nehir akıntılarından toplanıyor. Geride kalan altının yüzde 45’i, Güney Afrika’nın Witwatersrand havzasından elde ediliyor.
  • Geride kalan altının yüzde 10’u ise yine depremler sayesinde yanardağların 2 kilometre derinliğinde oluşuyor.
  • Weather, ‘Altının sonu yok, sürekli kendini yenileyen bir maden’ ifadesini kullandı.


kaynak: ntvmsnbc      

Türkler Google'de En Çok Neleri Aradı?


Türkiye'deki internet kullanıcıları, son 7 ayda arama motoru Google'da en çok ''Youtube", "Facebook", "radyo", "dizi izle", "Google", "Kurtlar Vadisi", "oyun", "you", "tv izle", "face'' kelimelerini aradı.

  • Google verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye genelinde 2013 yılının 7 ayında yapılan aramalarda yükseliş gösteren kelimeler, "Halk TV", "Survivor", "Spartacus", "Cem Yılmaz", "Karadayı", "Müslüm Gürses", "dizimag", "e-okul, "Google", "hava durumu" oldu.
  • Ülke genelinde "Sağlık" kategorisinde "SGK" ilk sırayı alırken, bunu "Bursa" ve "randevu" kelimeleri takip etti. Aynı kategoride en büyük çıkışı ise "merhamet", "Nil Erkoçlar", "Rüzgar Erkoçlar" kelimeleri gösterdi.
  • "Seyahat" kategorisindeki aramalar incelendiğinde, "THY" ilk sırada bulunurken, bunu "İstanbul", "uçak", "Pegasus", "pepe", "uçak bileti", "Anadolu", "Onur Air", "Metro", "Kamil Koç" izledi. Son 7 aylık dönemde bu kategoride en büyük çıkışı gösteren aramalar ise "Gezi Parkı" ve "Andorra" oldu.
  • Aynı dönemde dünya genelinde en çok "Facebook", "Youtube", "Google", "Hotmail", "free", "you", "Yahoo", "mail", "Gmail", "fb" kelimeleri aranırken, Google'da dünyada en çok yükselen aramalar "BK", "instagram", "ask.fm", "olx", "outlook", "ask" şeklinde gerçekleşti.


Güvenli İş Yerleri İçin İş Güvenliği Uzmanlığı

2012 yılında meclisten geçen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 20.06.2012 tarihinde resmi gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun çerçevesinden İş güvenliği uzmanlığı eğitimi adı altında bir kontrol mekanizması oluşturulmuştur. Bu amaçla maden ve inşaat sektörü başta olmak üzere ölüm olaylarının sık yaşandığı sektörlerde önlem alınmak istenmiştir. 

İş güvenliği uzmanlığı eğitimine başvurmak için kanunda belirtilen mühendis, mimar, teknik öğretmenler, üniversitelerin fen, fizik, kimya bölümlerinden mezun olmak gerekmektedir.  Bu niteliğe sahip kişiler bulunulabilir. 

İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitimi için Güvenilir Kurumlar 

Bu niteliklere sahip olanlar iyi bir eğitim almak için kaliteli güvenli hizmet veren kurumları tercih etmek isterler. Alanında deneyime sahip olan Yeni Başkent Akademisi İş güvenliği uzmanlığı eğitimi ile alanında ihtisas sahibi bir eğitim kuruluşudur. Güçlü eğitim kadrosunda bulunan A sınıfı iş güvenliği uzmanları, müfettişlik görevinden bulunan eğitimcileri ve üniversite akademisyenleri ile gerekli tüm bilgi ve donanıma sahiptir. Ankara’da bulunan hizmet binası ile iş güvenliğe ile ilgili tüm eğitimleri vermektedir. 

Başkent Akademi firmasından daha detaylı bilgi almak için http://www.baskentegitimkurumlari.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bilgisayar Başındakilere

Uzmanlar sürekli bilgisayar başında çalışanların sağlıklarını korumak için bazı,kurallara uymaları gerektiğine dikkat çekiyor. 
Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Prof. Dr. Çağatay Güler,gün boyunca bilgisayarda çalışanlara sık sık mola vermeleri,zaman zaman duruş biçimlerini değiştirmeleri uyarısında bulunuyor.








İşte Bilgisayarda Çalışırken Yapmanız Gerekenler:

1-Gün boyunca aynı işi ve hareketleri yapacak biçimde çalışmayın.

2-Her 30 dakikada bir 10-30 saniyelik aralar verin. Her 2 saatte bir monitörden 
5 dakikalığına ayrılın. Ara verdiğinizde yerinizden kalkarak yürüyün.

3-Mümkün olduğunca tuşlama sayısını düşürün. (Kısa yolları kullanın)

4-Çalışma alanınızı uygun duruşta çalışabilecek biçimde düzenleyin.

5-Zaman zaman duruş biçiminizi değiştirin.

6-Sandalye alırken kol, bel ve sırt desteği olmasına; beş tekerlekli olmasına ve
kolay ayarlanabilmesine dikkat edin.

7-Gerektiğinde kol, el bileği, el ayası destekleri kullanın. 

8-Destekler keskin kenarlı ve sert değil; yuvarlak kenarlı ve yumuşak olmalıdır. 

9-Herhangi bir kas ya da ekleminiz ağrıdığında bunların çalışma biçiminizle 
ilgili olup olmadığını araştırın.

10-Otururken belinizin içbükey kıvrımının düzleşmemesine ya da kaybolmamasına dikkat edin.

11-Boynunuzu düz veya hafif öne eğik tutun. Boyun ve omuzlar gevşek, rahat olmalıdır. 
Kollar serbest biçimde sarkmalıdır.

12-Otururken gövde ve bacak arası açı 90 'den, baldır ve bacak arası açı 60 'den büyük olmalıdır.

13-Otururken veya ayakta dengeli duruş biçimini koruyun.

14-Klavyeyle çalışırken kolların zemine kabaca paralel olmasını sağlayın. El bileklerini düz tutun.

15-Aşağı, yukarı veya sağa sola bükülmüş durumda çalışmayın.

16-Yazma aralarında kollarınızı kol desteği üzerinde dinlendirin. 

17-Sandalyenizi yana çevirdiğinizde klavyenin yüksekliği dirseğiniz hizasında olmalıdır.

18-Her iki ayak yere veya ayak desteğine tam basıyor olmalıdır.

19-Ağırlığın bütünüyle dağılmış olmasını sağlayın, sandalye ve sırt desteğine tam olarak oturun.

20-Hafif geriye doğru eğimli ve bacaklar birbiriyle paralel olacak şekilde oturun.

21-Diz ve bacaklarınız çalışma masasının altına rahat girebilmelidir. 

22-Eğer öne doğru oturuyorsanız, gövde ve bacaklar arası açı 90 'den büyük olmalıdır.

23-Monitör, kaynak belge gibi sık bakılan nesneler görüş çizgisinde veya daha aşağıda olmalıdır.

24-Ekran ve belgeler gözden eşit uzaklıkta olmalıdır.

25-Ara sıra ufka ya da uzaktaki nesnelere bakarak gözlerinizi dinlendirin.

26-Rahat bir görme için ellerinizi yumruk yaparak monitöre uzatın, monitör bu uzaklıkta olmalıdır.

27-Yılda bir kez gözlerinizi muayene ettirin. 

28-Monitör kapalıyken elbisenizin monitöre yansımasına bakarak parlama olup olmadığını kontrol edin. 
Parlama kaynağını ortadan kaldırın veya monitörün yerini değiştirin.

29-Çalışmaya başlamadan önce ve çalışırken ara sıra gerinin.

30-Düzenli egzersizi alışkanlık haline getirin.

31-Çevresel stres kaynaklarını (sıcaklık, ışık, gürültü gibi) azaltın.

Sigaranın zararları Ve İçindekiler

Sigara dumanının içeriğinde 4000 den fazla kimyasal madde bulunur. Bunların hemen hepsi insan sağlığına zara veren zehirli kimyasallardır.Bu gerçeği öğrendikten sonra sigaradan ve içilen ortamlardan uzak durma konusunda daha hassas olmalıyız. Aşağıda sigara dumanında bulunan binlerce kimyasaldan bazıları yer alıyor:Acrolein 60-100 µg , Acetone 100-250 µg , Ammonia 50-130 µg , Anatabine 2-20 µg ,Acetic acid 330-810 µg , Aniline 360 ng , Benezene 12-48 µg , Benzoic acid 14-28 µg , 4-aminobiphenyl 4.6 ng , 1,3-butadiene 69.2 µg , -butyrolactone 10-22 µg , Benz[a]anthracen 20-70 ng , Benzo[a]pyrene 20-40 ng , Cadmium 110 ng , Cholesterol 22 µg , Carbon monoxide 10-23 mg , Carbon dioxide 20-40 mg , Carbonyl sulfide 12-42 µg , Catechol 100-360 µg , Dimethylamine 7.8 -10 µg , Formaldehyde 70-100 µg , Formic acid 210-490 µg , Glycolic acid 37-126 µg , Harman 1.7-3.1 µg , Hydrogen cyanide 400-500µg , Hydrazine 32 ng , Methylamine 11.5 - 28.7 µg , Hydroquinone 110-300 µg , Lactic acid 63-174 µg , Methyl chloride 150-600 µg , -methylpyridine 12-36 µg , N-nitrosonornicotine 200-3000 ng , N,nitrosodiethanolamine 20-70 ng , NNK 100-1000 ng , N-nitrosodiethylamine 25 ng , N-nitrosopyrrolidine 6-30 ng , 2-naphthylamine 1.7 ng , Nitrogen oxides 100-600 µg , N-nitrosodimethylamine 10-40 ng , Nickel 20-80 ng Nicotine 1.0-2.5 mg , Particulate matter 15-40 mg , Phenol 60-140 µg , Polonium-210 0.04-0.1 pCi , Pyridine 16-40µg , Quinoline 0.5-2 µg , Succinic acid 110-140 µg , Toluene 100-200 µg , 2-toluidine 160 ng , 3, 3-vinylpyridine 11-30 , Zinc 60 ng…

Deniz Yıldızları Nasıl Besleniyor?

Yakalayabildikleri her türlü deniz canlısıyla beslenirler. Büyük bir kısmı etçil olarak beslenir. Salyangoz, kabuklu, poliket, diğer derisidikenliler, dibe çökmüş ölü hayvanlar gibi hemen her şeyi yerler. Bunun yanında, Porania ve Henricia türleri dip çamurunu süzerek ve planktonlarla beslenir. Bunlardabesin vücut yüzeyine temas ettiğinde yapışkan özellikteki mukusa yapışır. 


Buradan siller yardımıyla ağza getirilir. Sünger ve hidroyit polipler üzerinde yaşayanlar da vardır Büyük besinlerle beslenenler, avları yutulamayacak kadar büyükse, av vücut dışında sindirilir. Bunun için mide vücut kaslarının kasılmasıyla iç kısmı dışarı dönerek ağızdan dışarı çıkıp avı sarar ve sindirir. Sindirim bittikten sonra çekici kasların kasılmasıyla tekrar vücut içine alınır...

Dünyanın en soğuk ve en sıacak yeri neresidir?


Dünyanın en soğuk noktası

Uydular yardımı ile tespit edilen dünyanın en soğuk nokası -93.2 olarak ölçüldü.Beklendiği gibi Antartika'nın tam merkezinde yer alan en soğuk nokta 10 Ağustos 2010 Tarihinde tespit edildi..

Dünyanın en sıcak noktası

Uydu algılayıcılarının tespit ettiği dünyanın en sıcak noktası ise 2005'deki 70.7 İran'daki Kavire Lut çölü oldu..

İntihar oranın en yüksek olduğu yer neresidir?

2003'te 100 binde 42 gibi şaşırtıcı bir intihar oranına sahip olan Litvanya'dır. Bu da toplamda 1500 kişi yapıyor. Trafik kazalarından ölenlerden daha fazla ve 20 yıl öncekinin iki katı kadar.







İntiharda ilk ondaki yedi ülke Baltık ya da eski Sovyetler Birliği ülkeleri 

Uluslararası bağlamda ele alacak olursak, Litvanya'daki intiharlar Britanya'daki rakamların altı katı, ABD'dekinin beş katı ve dünya ortalamasının üç katıdır. Kimse nedenini bilmese de, intiharda ilk ondaki yedi ülkenin Baltık ya da eski Sovyetler Birliği ülkelerinden oluşması ilginçtir. Belki de Litvanya'nın aynı zamanda en fazla sinir hastalıkları uzmanına sahip ülke olmasının sebebi de budur.

Baltık ülkeleri de dahil dünyanın her yerinde intihara en meyilli insanlar kırsal kesimde yaşayan erkeklerdir (genç ya da yaşlı fark etmez). Bu gayet anlamlıdır: Zahmetli bir tarlada vakit harcayan herkes; alkol, yalnızlık, borç, hava şartları ve yaradım isteyememenin (psikologların deyimiyle "çaresiz erkek" sendiomu) ateşti silahlar ve tehlikeli kimyasallarla biraraya gelmesi durumunda ölümcül sonuçlara yol açacağını bilir.

Çin ve güney Hindistan'da kadın intiharları daha yüksek 

Bunun istisnası Çin ve güney Hindistan'dır. Buralarda kırsal kesimdeki kadınlar daha riskli konumdadır: Sırasıyla 100 binde 30 ve 148 oranlarında intihar görülür. Çin'de bunun nedeninin, genç gelinlerin, evlendikten hemen sonra çalışmak için şehre giden kocaları tarafından yalnız bırakılmaları olduğu düşünülür. Hindistan'da ise genç kız intiharlarının üçte biri, bu kızların kendilerini kurban etmelerinden kaynaklanmaktadır.

İntihar genel olarak yükseliştedir. Yılda bir milyon kişi kendini öldürmektedir, ya da kırk saniyede bir intihar ediliyor diyebiliriz. Bu bütün vahşi ölümlerin yarısı kadardır: Şu anda savaşlarda ölenlerden daha çok insan intihar ederek ölmektedir.

İsveç efsanesi 

Diğer yandan, "çok sıkıcı bir yer, o yüzden orada herkes kendini öldürüyor" lafıyla başı belada olan İsveç artık listede ilk yirmide bile değil.

"İsveç intiharı" efsanesinin kesin tarihsel dayanağı, savaş sonrası yeniden inşa kargaşasının içinde kayboldu, fakat İsveçlilerin çoğu, İsveç'te (o zamanlar) yüksek olan intihar oranlarını, İsveç sosyal demokrasisinin güler yüzlü ve tehlikeli derecede anti-kapitalist eşitlikçiliğini kötülemek için kullanan ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower'i (1953-61) suçlamaktadır

Apple Kalp Krizini Tahmin Edecek

Apple'dan sağlık teknolojisi.
Apple’ın kalp krizini önceden tahmin ederek kişiyi uyaran bir teknoloji üzerinde çalıştığı bildirildi.


ABD’li elektronik devi Apple, bu kez sağlık için özel bir cihaz geliştiriyor.


San Francisco Chronicle gazetesinde yayımlanan habere göre, Apple kalp krizini önceden tahmin edecek bir sensör teknolojisi üzerinde çalışıyor. Ses uzmanı Tomlinson Holman ile geliştirilen projede, damarlardaki kanın sesi takip edilecek.


Apple’ın bu cihazı yakında piyasaya sürmeyi planladığı akıllı saat iWatch’a adapte etmesi bekliyor. Ocak ayında çıkan bir haberde Apple’ın sağlık odaklı iOS uygulamarlını arttıracağı iddia edilmişti. Firma yakın bir zamanda bu alanda uzman Marcelo Malini Lamego’yo bünyesine alarak iddiaları güçlenirdimişti.
                                                                                                        Kaynak:http://www.teknomilk.com/

Yeni İnternet Yasası Onaylandı!

Günlerdir büyük tartışmalara neden yeni internet yasası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderilmişti ve Gül'ün yeni internet yasasını onaylayacak mı yoksa veto mu edecek diye bekliyordu.

Günlerdir büyük tartışmalara neden yeni internet yasası (internet sansürü) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderilmişti ve Gül'ün yeni internet yasasını onaylayacak mı yoksa veto mu edecek diye bekliyordu. Kamuoyunu meşgul eden yeni internet yasası (internet sansürü) dün akşam Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , tartışmalara neden olan yeni internet yasasını onayladığını internetten açıkladı. İşte yeni internet yasasının (internet sansürü) 10 maddesi...

SOSYAL MEDYADA GÜL'E ANINDA TEPKİ YAĞDI
Twitter'dan kısa bir açıklama yapan Gül, "2 maddeyle ilgili kaygılar var, yarın giderilecek" diyerek revizyonun da sinyalini verdi. Açıklamanın hemen ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün twitter hesabını takip edenlerin sayısı hızla azalmaya başladı. Peki tepki çeken bu uygulamayla hayatımızda neler değişecek.

TİB'E DOĞRUDAN ENGELLEME YETKİSİ
Yeni internet yasasına göre Yargı kararı gerekmeden 'içeriği sakıncalı bulunan' internet siteleri 4 saat içinde kapatılabilecek. Yeni internet yasasında TİB'e doğrudan engelleme yetkisi verildi. Yeni internet yasasında içerik sağlayıcılara, internet trafiğini 2 yıl arşivleme zorunluluğu getirildi.

İşte 10 maddede internet sansürü Yeni internet yasası:

1- Anahtar kelimelerle "uygunsuz içerik" belirlenip sayfa kaldırılabilecek.

2- Sansür, URL adresi tabanlı yapılabilecek:

3- Yer sağlayıcı yurtdışındaysa bile erişim engellenebilecek. DNS değiştirerek bir siteye girilemeyecek.

4- Hâkimler, 24 saat içinde sansür kararı verebilecek. "Zararlı" içerik çıkarılmazsa, 500-1.000 TL arasında günlük para cezası kesilecek.

5- Hosting firmaları her kullanıcının izini sürebilecek. Her kullanıcının internetteki faaliyeti kayda alınarak bir-iki yıl saklanacak.

6- TİB başkanına internet sitesi erişim engelleme yetkisi verilecek.

7- Birliğe gönderilecek olan "erişimin engellenmesi kararı" 4 saat içinde uygulanmak zorunda.

8- Erişim Sağlayıcılar firmalar, kullanıcıların hangi sitelere girdiğini kaydedip 2 yıl boyunca saklayacak.

9- Bilgisayar ve akıllı telefonlardan internete bağlanan 34 milyon kullanıcı tek tek fişlenecek.

10- İnternetteki içerikler sayfa bazında da engellenebilecek.
                                                                                                         Kaynak:http://www.teknomilk.com/

Google'dan Sansürsüz İnternet için UProxy



UProxy sansürsüz internet kullanımı amacıyla Google tarafından ortaya çıkarıldı. 

UProxy beta versiyonu Google tarafından piyasaya sunuldu. UProxy sayesinde kullanıcılar özgür internet yasalarına sahip ülkelerdeymiş gibi interneti kullanabilecek. 
Google, Washington Üniversitesi ve Brave New Software, kullanıcılara dünyanın neresinden olursa olursun sansürsüz internete girme imkanı sağlayan “UProxy“nin beta versiyonunu duyurdu. Chrome ve Firefox ile birlikte çalışacak olan UProxy sayesinde tüm internet kullanıcıları ABD ya da İngiltere gibi daha özgür internet yasalarına sahip ülkelerdeki arkadaşlarının internet sunucularına bağlanıp interneti sanki bu ülkelerdeymiş gibi kullanabilecek.

trsec.net’inhaberine göre uygulama sayesinde sadece güvendikleri, arkadaş listelerinde olan bağlantılarının internetini kullanacak olan kişiler devletin gözetlemesinden de kurtulmuş olacak.

Henüz deneme aşamasında olan UProxy’nin yaratıcıları Washington Üniversitesi bilim insanları ve Brave New Software şirketi, uygulamanın beta versiyonunu denemekte olduklarını açıkladı.

Google bu uygulamayı genel kullanıma açtıklarında devletlerin sansür uygulamalarını aşmak için herhangi bir teknik bilgiye ihtiyaç olmayacağını, UProxy uygulamasının herkesin anlayabileceği, kullanıcı dostu bir şekilde tasarlandığını belirtti.


SANSÜRÜ BİTİRECEK

İnternet, dünyanın her ülkesinde olması gerektiği gibi özgür değil. Google ise internetin insanlığın ortak alanı olduğunu düşünüyor ve çeşitli ülkelerin vatandaşlarına yönelik uyguladığı internet sansürlerini işe yaramaz kılacak olan uProxy eklentisini sunmaya hazırlanıyor.

Google tarafından geliştirilen ve ilk kez geçtiğimiz ayın ekim ayında duyurulan uProxy, tamamen ücretsiz bir eklenti olacak; Chrome ve Firefox web tarayıcıları ile kullanılabilecek. uProxy, kullanıcının, ABD veya Avrupa ’da yaşayan arkadaşlarının internet sunucularına bağlanarak, sanki bu ülkedeymiş gibi sansürsüz internet kullanmasını sağlıyor. Yani, uProxy’yi kullanabilmek için, yurt dışında yaşayan, güvenilir bir tanıdığa ihtiyaç duyuluyor.

Şu an için deneme aşamasında olan uProxy, Washington Üniversitesi’ndeki bilim insanları, Google ve Brave New Software şirketi tarafından yaratıldı.

Google, uProxy’yi kullanmak isteyen kullanıcıların hiçbir teknik bilgiye ihtiyaç duymadıklarının altını çiziyor ve arayüzünün son derece kullanıcı dostu bir şekilde tasarlandığını belirtiyor.

Google Ideas yöneticilerinden Jared Cojen, uProxy ile ilgili verdiği röportajda şöyle dedi: “Dünyada milyarlarca insan kendilerini ifade etme özgürlüğüne sahip olmadıkları ortamlarda yaşıyor. Biz onlara bizim sahip olduğumuz internete ulaşma imkanını sunmak istiyoruz. Kullanıcılarımıza karşı sorumluluklarımız olduğundan bahsediyoruz. Kuzey Kore, İran, Suriye ve Küba gibi ülkelerdeki kullanıcılarımıza karşı da bir sorumluluğumuz var. Ve bu ülkelerde karşı karşıya olunan güçlükler çok daha büyük.”

uProxy’nin 2014 yazında tüm dünyaya sunulması bekleniyor
                                                                                                             Kaynak:http://www.teknomilk.com/
 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Bedava Film İzle - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger Template