Satürn ve Jüpiter gezegenlerinin atmosferi ile ilgili yeni veriler bol miktarda karbona işaret ediyor.
Gaz ve şimşek fırtınaları bu gezegenlerdeki metan gazını karbona dönüştürüyor ve bu madde gezegen yüzeyine düşerken katılaşarak önce grafit (saf yumuşak karbon) parçalarına daha sonra da elmasa dönüşüyor.
Araştırmacılar, yeni verileri paylaştıkları konferansta, gezegenin sıcak bölgelerinde elmastan "yumruların" eriyerek sıvıya dönüştüğünü söyledi.
Wisconsin-Madison Üniversitesi ve Nasa'nın Jet İtici Laboratuvarı'nda görevli araştırmacı Dr Kevin Baines, en büyük elmas parçasının bir santimetre çapında ve "Elizabeth Taylor'un gururla takacağı büyüklükte" olabileceğini ifade etti.
Baines, Satürn'e yılda bin ton elmas yağdığını belirterek "İnsanlar bu konuda nasıl fikir yürüttüğümüzü soruyor. Çünkü bu gezegene gidip yerinde gözlem yapmak mümkün değil. Ama bu kimya meselesi ve bu konuda oldukça eminiz." diyor.
Fırtına geçitleriHenüz yayımlanmayan yeni bulgular Denver'deki Amerikan Astronomi Derneği'nin Gezegen Bilimleri bölüm toplantısında açıklandı.
Bugüne dek Uranüs ve Neptün'de değerli taşların olabileceği fakat Jüpiter ve Satürn'de atmosferin buna uygun olmadığı düşünülüyordu.
Baines, California Uzman Mühendislik'ten Mona Delitsky ile birlikte, gezegenlerin içindeki ısı ve basınca ilişkin tahminlerin yanı sıra karbonun farklı koşullardaki davranışını inceledi.
Bunun sonucunda, özellikle Satürn'ün geniş bir bölümünde gökten elmas kristalleri yağdığı sonucuna vardı.
Baines bu süreci şöyle açıkladı:
"Her şey atmosferin üst tabakasında şimşek çakması sonucu metanın dönüşüme uğradığı fırtına geçitlerinde başlıyor. İs, düşerken üzerindeki basınç artıyor ve yaklaşık bin mil sonra grafite, yani kurşun kalemlerde görülen türden karbona dönüşüyor. 6 bin km derinlikte, düşen grafit parçaları sertleşerek elmaslaşıyor. 30 bin km daha düşünce, bu aşırı derinlikte basınç ve ısı öylesine büyüktür ki elmaslar artık katı halde kalamaz. Bu derinlikte karbona ne olduğuna dair belirsizlik söz konusu."
İhtimallerden biri, bu katı elmasların yüksek ısı karşısında eriyerek sıvı karbon "denizi" oluşturması.
Baines, "Daha soğuk bir merkeze sahip olan Uranüs ve Neptün'de elmaslar sonsuza kadar kalabilir ama Jüpiter ve Satürn'de değil." diyor.
Bu bulgular henüz diğer gezegen uzmanları tarafından değerlendirilmedi fakat uzmanlar, elmas yağmuru olasılığının dışlanamayacağını söyledi.
Uranüs ve Satürn'de elmas olduğu tahminini ilk yapan uzmanlardan olan Prof. Raymond Jeanloz, "Bu gezegenlerin büyüklüğünü dikkate aldığınızda mevcut olabilecek karbon (dolayısıyla elmas) miktarı azımsanmayacak kadar çok olabilir" dedi.
Bununla birlikte Calfornia Üniversitesi'nden Dr. Nadine Nettelmann karbonun Satürn'ünki gibi hidrojen ve helyum açısından zengin bir atmosferde elmasa dönüşüp dönüşemeyeceğini görmek için ileri araştırmalara gerek duyulduğunu vurguluyor.
Gaz ve şimşek fırtınaları bu gezegenlerdeki metan gazını karbona dönüştürüyor ve bu madde gezegen yüzeyine düşerken katılaşarak önce grafit (saf yumuşak karbon) parçalarına daha sonra da elmasa dönüşüyor.
Araştırmacılar, yeni verileri paylaştıkları konferansta, gezegenin sıcak bölgelerinde elmastan "yumruların" eriyerek sıvıya dönüştüğünü söyledi.
Wisconsin-Madison Üniversitesi ve Nasa'nın Jet İtici Laboratuvarı'nda görevli araştırmacı Dr Kevin Baines, en büyük elmas parçasının bir santimetre çapında ve "Elizabeth Taylor'un gururla takacağı büyüklükte" olabileceğini ifade etti.
Baines, Satürn'e yılda bin ton elmas yağdığını belirterek "İnsanlar bu konuda nasıl fikir yürüttüğümüzü soruyor. Çünkü bu gezegene gidip yerinde gözlem yapmak mümkün değil. Ama bu kimya meselesi ve bu konuda oldukça eminiz." diyor.
Fırtına geçitleriHenüz yayımlanmayan yeni bulgular Denver'deki Amerikan Astronomi Derneği'nin Gezegen Bilimleri bölüm toplantısında açıklandı.
Bugüne dek Uranüs ve Neptün'de değerli taşların olabileceği fakat Jüpiter ve Satürn'de atmosferin buna uygun olmadığı düşünülüyordu.
Baines, California Uzman Mühendislik'ten Mona Delitsky ile birlikte, gezegenlerin içindeki ısı ve basınca ilişkin tahminlerin yanı sıra karbonun farklı koşullardaki davranışını inceledi.
Bunun sonucunda, özellikle Satürn'ün geniş bir bölümünde gökten elmas kristalleri yağdığı sonucuna vardı.
Baines bu süreci şöyle açıkladı:
"Her şey atmosferin üst tabakasında şimşek çakması sonucu metanın dönüşüme uğradığı fırtına geçitlerinde başlıyor. İs, düşerken üzerindeki basınç artıyor ve yaklaşık bin mil sonra grafite, yani kurşun kalemlerde görülen türden karbona dönüşüyor. 6 bin km derinlikte, düşen grafit parçaları sertleşerek elmaslaşıyor. 30 bin km daha düşünce, bu aşırı derinlikte basınç ve ısı öylesine büyüktür ki elmaslar artık katı halde kalamaz. Bu derinlikte karbona ne olduğuna dair belirsizlik söz konusu."
İhtimallerden biri, bu katı elmasların yüksek ısı karşısında eriyerek sıvı karbon "denizi" oluşturması.
Baines, "Daha soğuk bir merkeze sahip olan Uranüs ve Neptün'de elmaslar sonsuza kadar kalabilir ama Jüpiter ve Satürn'de değil." diyor.
Bu bulgular henüz diğer gezegen uzmanları tarafından değerlendirilmedi fakat uzmanlar, elmas yağmuru olasılığının dışlanamayacağını söyledi.
Uranüs ve Satürn'de elmas olduğu tahminini ilk yapan uzmanlardan olan Prof. Raymond Jeanloz, "Bu gezegenlerin büyüklüğünü dikkate aldığınızda mevcut olabilecek karbon (dolayısıyla elmas) miktarı azımsanmayacak kadar çok olabilir" dedi.
Bununla birlikte Calfornia Üniversitesi'nden Dr. Nadine Nettelmann karbonun Satürn'ünki gibi hidrojen ve helyum açısından zengin bir atmosferde elmasa dönüşüp dönüşemeyeceğini görmek için ileri araştırmalara gerek duyulduğunu vurguluyor.
Yorum Gönder